Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | kurallarla belirlenmiş | prescribed adj. | ||
All employers should follow the prescribed dress code. Tüm işverenler kurallarla belirlenmiş olan kıyafet standardına uymalıdır. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | kurallarla belirlenmiş ve nominal | basic adj. |
Religious | ||
Religious | dini törenlerin önceden kurallarla belirlenmiş olan düzeni | ceremonial n. |
Religious | kurallarla belirlenmiş bayram ritüellerini içeren bir yahudi dua kitabı | machzor n. |
Religious | kurallarla belirlenmiş bayram ritüellerini içeren bir yahudi dua kitabı | mahzor n. |
Religious | kurallarla belirlenmiş dini tören | ordinary n. |